0
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
73
Okunma

KARA GÜN
Yılın üç yüz altmış beş günü içinde
Mutlak bir vakitte insan hayata gözlerini yumacak
Kimi rahat bir ölüm yakalayacak
Kimi de yatağa bağlı bir yaşam sürecek...
Gün doğmadan
Günlerden buz kesen şubatın başını gösterirken
Yer gök yerinden oynuyor saat dört on yediyi gösteriyordu...
Deprem habersizce çıka gelmişti tam da uykunun demindeyken
Depremin vurduğu her yer darmadağın halde
insanlar yerden yere kaçışıyordu...
Araçların farları kesilen elektriğin yerine etrafa ışık olurken
Yaralı ağaçların yaprakları habire dökülüyor Çığlıklar yeri göğü yırtıyordu.
Mahallemizden bir amca
Yalın ayaklarla buz gibi havayı soluyup savunmasız bir şekilde ayakta durmaya çalışıyordu.
Başka biri de kendini kaybetmişçesine ağlıyor
Zemheri yağmur bastıra bastıra çılgınca yağıyordu...
İşte o kara gün
Benim kentim kan kusuyordu
Anlıyor musun kan kusuyordu.
Mehmet ÖKSÜZ
5.0
100% (2)