1
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
64
Okunma
Bir saat durdu o gün,
Akrep yelkovanı bıraktı,
Gözlerin geçmedi içimden,
Zaman orada kaldı, anlamsız bir anda.
Bir söz vardı, bitmeden sustu,
Bir nefes vardı, yarıda kaldı,
Bir gülüş döküldü havaya,
Kırıldı, göğe varamadan dağıldı.
Gölgem bile yürümüyor ardımdan,
Işığın eksik kaldığı yerlerdeyim,
Ne dünüm tamam, ne yarınım,
Bir zaman kırığı gibiyim.
Rüzgâr bile dönmüyor artık,
Yarım kalan mevsimlerin içinden,
Bir bahar başlar başlamaz biter,
Kokun silinir ama tam değilken.
Bir pencere vardı, orada bekledim,
Gelmeyişin bile güzeldi o vakit,
Şimdi o pencere bile kapanmış,
Rüzgâr bile yüzünü unutmuş gitmiş.
Bir şarkı söylenmedi sonuna dek,
Bir cümle yarıda bitti dudaklarda,
Zamanı geri alsam bile nafile,
Sen yoksan hiçbir an tamam olamıyor.
Bir fotoğraf sarardı köşesinden,
Bir bakış dondu içinde,
Ne ben varım, ne sen kaldın,
Sadece zamanın yarası elimde.
Geceler uzun, sabahlar geç,
Her dakika bir ömür gibi ağır,
Sensizliğin takviminde her gün,
Aynı tarihte donar, kırılır.
Bir dua ettim, yarım kaldı,
Bir umut besledim, soldu sessiz,
Bir kelime doğmadan öldü,
Bir gül gibi, kış ortasında giz.
Bir mektup yazdım, göndermedim,
Zarfına kokunu koyamadım,
Her cümlenin ortasında durdum,
Çünkü her kelimede senle tamamlanırdım.
Bir anı vardı, kıyısında sen,
Şimdi o an bile beni unuttu,
Zaman denilen o ince çizgi,
Bizim adımızı çoktan unuttu.
Ve şimdi her gece,
Yarım kalan saatler içinde,
Beklerim yine aynı duayı,
Bitmeyen bir anın sessizliğinde.
HABİB YILDIRIM / BÂİN-İ ADLÎ
(21 Ekim 2025)