SANA DEĞİL, KANUN'AŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Bu Taşlar Bana ...
İçi boş manalar, çakma şiirler; Bu mudur, şiirden beklenen gaye? Nerede bu işin eri şairler; Yok mudur ilhamdan bana bir paye? Kafiye tablosu, ölçü panosu... Bir kağıt, bir kalem yeter şaire. Serbestse şiiri, yoktur korkusu; Eleştir yiğitsen, bir ayak dire! İmgeyi sulandır, aklı bulandır. Devrik kur cümleyi, alt alta ekle. Kâriyi saf belle, kendini kandır! Ekranda nöbet tut; iltifat bekle... Heceyle aruzu tuttursa şair, Serbestlik çok serbest zaten şiir de. Bir tek emare yok, emeğe dair; Yazılan her şeye "gel" de şiir de! Aklına geleni ekle kağıda; Düşünmek boşuna, emek boş çaba. Yazdığın çok şiir yıkar dağı da; İltifat az gelir; "büyüksün baba!" Aman ha, anlamlı tek satır yazma! Kendin de anlama, karışık olsun. En halis sözlerden bu şiir "sızma!" Karanlık dimağlar hep ışık dolsun(!) Taşladım kendimi yazdıklarımla, Boşuna üzülme, gücenme kâri. Gönlümü kavuran inkisarımla, Nasihat dinlese bu nefsim bari! Duygu esnemesi, gönül kayması; Devir değişince ismi "aşk" oldu. Duvara, ağaca isim oyması, Ferhat’ın namına inan denk oldu! Maalesef, şiir de çok ucuz artık; Elife "mertektir" diyor çokları. Zihinler karışık, akıl bulanık; Müteşair zatlar yesin okları! Gerçi, hasret kaldık müteşaire(!) Ahenge, manaya, gerçek şiire. Alıştı zihinler, kötüye, kire, Ettin ya Murad’ım deveyi pire! Murat CANBOLAT
Murat’a...
Hışmına tutuldum Murad’ın; Aslında, taşlar bana... Ne zaman okusam, ilham, Gelmeye başlar bana... Elbise olmaz artık, İpek kumaşlar bana... Rezil olduk âleme, Gülüyor kuşlar bana... Yapmacık, düzme gelir, Hisli bakışlar bana... Haklısın Murat Hocam, Yetmez bu taşlar bana... Yorumumu okudunuz; Hani alkışlar bana? Medyatik tavırlarım, Çaksın flaşlar bana... Çaksın ki övüneyim, Güleyim kana kana.. Aşk olsun ki, aşk olsun KANUN’u anlayana! |
muratıma dokunma güveç gitmiş kal yana yana
o şiire karşilık olarak senin şiirin de fena sayılmaz
yüreğine sağlık sevgiler sana