Öldürecekse; hasret olsun, nazlı bir yangın gibi,
İçimde saklı bir bahar, bitmeyecek bir mevsim olsun.
Gideni değil, geride kalan kalbi yakıp bilen değil —
Sessiz, derin, umut ağırlığında bir hasret olsun.

Çalacaksan; bir öpücük olsun, geceden çalınmış ay gibi,
Ansızın, sıcak, dudakta kalan bir sır gibi.
Hırs değil, tatlı bir hırs; kalanların yüzünü güldürsün,
Bir anı çalsın mı dünya, en güzelinden çalsın.

Hile yapacaksan; mide olsun — suskun, kıpır kıpır,
İçinde dönsün vicdan, uyanık bir pusula gibi.
Oyun değilse eğer aldatmak, öyle bir tuzak kurulsun ki;
Kendi kendine düşsün, utanıp kaybolsun o hile.

Ağlayacaksan; sevinçten olsun, gözlerde deniz olsun,
Yağmur değil, gökkuşağı doğursun o ıslaklık.
Keder yerine coşku, hıçkırıklar yerine kahkahalar,
Gözyaşların kıyısında yaşam yeniden doğsun.

Yalan söyleyeceksen; senin yaşın olsun — saf, berrak, gerçek,
Hiçbir sözcük kirletemesin o dürüst suyu.
İçinden gelmeyene dil değmesin, çünkü en büyük sözler
Yüreğin yaşından süzülen sessiz doğrulardır.

Kaybedeceksen; bırak korksun dünya, düşeceksen; kabuğunda olsun,
Savaş yastıktan, açlık aşktan olsun — tuzak değilse aşkla beslenmiş.
Mutlu olmaksa; ömür boyu olsun; her sabah yeni bir selam,
Ve her gece ruhun hafif, kalbin dolu; seni sen yapan kadar.

@NURAL BEKTAŞLI
☘️😉💙