4
Yorum
14
Beğeni
5,0
Puan
181
Okunma
Asfaltı olmayan yollarda,
Çamurla kucaklaşan ayakkabılarım.
Gökyüzünden inen her damla,
Bize bir oyun daha başlatırdı.
Dizlerimde yaralar, yüzümde tebessüm,
Korkmazdım o sert rüzgardan.
Oynardık, koştururduk, düşerdik,
Üstümüz başımız sırılsıklam çamur.
Annemin "Eyvah!" diye bağırdığı o an,
Bize "Eve dönün!" diyen bir ses.
Elimizde top, ağzımızda bir ıslık,
Gözümüzün önünde bir macera.
Kapıya varınca kalbim hızlıca atar,
Annemin elinde süpürge ya da terlik.
Bir bakışıyla anlardı her şeyi,
Ama o bakışın altında bir şefkat gizlerdi.
Oklavayı havada sallarken,
Gözlerinde bir damla yaş, bir sitem.
Çoraplarım delik, ayakkabım su alır,
Annem yeni almıştı oysa.
Pantolunumda yamalar, elinde bir iğne,
Her sitemi bir dua gibi işlerdi.
Bir yama daha eklerdi hayatımıza,
Gözlerinde bir parıltı, bir umut.
Şimdi şehirde, parke yollarda yürüyorum,
Üstümde temiz, yeni giysiler.
Ama içimdeki o çocuk hala orada,
Annemin terliğiyle kovalanan,
Yağmurun altında gülen,
Ve bir çift delik çorap için üzülen.
5.0
100% (6)