Sizin ülkeniz de rüzgârlar eser
Rüzgâr kılıç gibi soluğu keser
Şehrinizde de şenlik almış yürümüş
Cehennem ölmeden sizi bürümüş
Yüzünüz de yabani dünya parıldıyor
Işıl ışıl
Kuştüyü yorganlar da asi başınızla
Yumuşak yatağınızda nasıl uyuyorsunuz?
Mışıl mışıl.


Dağlar dağlar üstüne
Duman almış yürümüş
Çağlar çağlar üstüne
Evrilniş sürülmüş
İnsanların arasında
Binbir renkli
Çehrelerinden Allah’ın selâmının sakınıldıģı
İnsancıklar görülmüş
Dağlar devrildi de ,
Çağlar evrildi de ,
Kıyamet harbi misali
İnsanlar üstüne !


Derdinizi paylaşanınız yok
Sizin için dağlar delen
Çöller aşanınız yok
Deliler gibi yüreği
Taşanınız yok
Biz değiliz siz ölüsünüz
Hemde,
Ölmeden ölmüşsünüz
Hani kırk yıllık kahve hatırası
Siz insanlar yazı gelmez para turası
Mezarlara sığmaz
Toprak kabul etmez
Mizana ağır gelir
İnsanlık faturası
Yok , olmayacak ağlayanınız
İçin ! İçin !

Âma kim ?
Mezar mı? Değil
Kör kim? Toprak mı? Asla
Bak sinesinden nice tohumlar
Fışkırıyor
Sağır kim? Ölüler mi?
Her saniyede bir tabut
Binlerce insancık taşıyıp
Haykırıyor
İnançlısı ,imansızı ,zalimi ,mazlumu
Yaşlısı ,genci ,anne, baba, eş ,torun
Buyurunuz ister istemez
Geçin! Geçin !

Sırça saraylar yaptınız anlı şanlı
Dünya size sırt çevirmiş iken
Olmuşsunuz onla nişanlı
Sevdiğiniz kız sırma saçlı mı olsun?
Bir dudağı yerde öbürü gökte
Babacığınız altın taçlı mı olsun?
İnciler dizilsin gerdanınıza
Canlar fedadır canınıza
Terziler Piri Yüce İdris’e name uçurun
Bedeninize değer ,
Biçin ! Biçin !

Bilmiyoruz neden durursunuz
Başımızda
Biz derdimizi bölüşmüşüz
Mezar taşımızla
Madem ölüm pençesi peşimizde
Kaçın ! Kaçın !

Yaşamak güzel şey
Biliriz
Sevmeseydik mezarlarımızı
Sıcacık bağrını toprağın
Vallahi diriliriz
Vahşetin hükümdar olduğu dünyada
Yaşamak sevinci sizin olsun
Ayaklar altında ezilen namus ,
İnsanlar on sekiz bin alemde kabus
Sus ölü bedenim yeter sus !
Ey yakılan taze fidan haykır !
Ey ezilen masum yüreği ! Öyle coş ki ,
Nuh Tufanı misali
Zalimin zulmünü kır !
Sürün akıncılar kısrakları fethe doğru !
Dünya da ;
Kadınlar kirletilir,
Çocuklar ölür ,
Soruyoruz ;
Niçin ! Niçin?


S.Aygun Tüfekçi