Edebini Terk Eden Aşklar da Ağlar
Yolların, vedaların, kavuşmaların
Kıyıyı okşayan başına buyruk dalgaların yolcusu Gidişin olacaksa gelişin Git, gelme! .. Bırak, aksın tersine bu nehir Döner gelir, bulur ıslak bakışlarını yeniden... Eğme başını ne olur! Eskisi gibi bak Güneş’e. Zararsızdır kendi coğrafyasını okşayan bulutlar Perde perde açılır, aydınlatır yüzünü Gülümser gizlice... Sen ki ey aşk; Kendi günahında yıkanan, Kendi tezgahında dokunan Tehir nedir bilmeyen Bir sıla özlemi, bir kalp yarası değil misin? Kirlenme esaretin asi yüzünde bile, Korkma gönüllerin kutsal türküsünden Soğumaz sır dolu yüreğin Korkma! Rengini yitirmiş olsa da geceler Bitimsizdir hayaller. Senindir, aşka kanat çırpan yarınlar. Tohum ol çılgınca düş toprağına Sarmaşık ol, dolaş gönül ağacına Burcu burcu aşk kok, çiçek aç Şarkılarla, şiirlerle mayalan. Bestelen, düş dillere Biçim değiştirsin sevdan üşüyen ellerinde Ağlasın gözlerin Islak ıslak Utanma! ... Bıçak keskinliğinde bir ezgidir aşk; Okyanusa bırakılmış bir köle, Acı bir çığlık, acı bir yaşam Ya da bir asır kadar eski, Bir asır kadar uzak... Unutma! Gündüz ışıkta titreşen kar taneleri Geceyi bekler tutunmak için sokak lambalarına Göz kırpar, eritir, tüketirler şekilli bedenlerini Ağlar içten içe, yanar canları... Sen de ağla, sen de akıt gözyaşını Ayıp değil ki ağlamak! ... İpi doğru çekilmeyen kuklalar da Edebini terk eden aşklar da ağlar... Rukiye Çelik 03.11.2008 09:23:00 |
Benim size temennim bu dileklere kavuşmanız umuduyla
Kutlarım çok hoş dizeler yüreğine sağlık
yüreğin hep sevgi dolsun sevgilerle.. mutlu kal