ELE GİDER YARAçma pencereyi, çekme perdeyi Tıkanmış kulaklarımın delikleri Bir davul sesinde, Kahrolmuşum. Halaya tutulan eller Çağırır beni Nasıl giderim ? Diz tutmaz Gönül gitmez Ele gider yar, ele gider yar Ah yar… Giderken bırakır mı gözlerini ? Sallar mı el ? O’na akordiyon çalsam Tezenemde aşk nağmelerine Ortak olsa dudaklarım Sazların alasında türküler yaksam Kanar mı ? Uyanırsam Sabahların alacasında Uykusuz Taş başındadır yerim Üzerinde kına yaktığın el taşı Durur kıyıcığında. Uçurttuğumuz serçelerin çığlıkları Bu gün fazla mı ne ? Gidişine ağlarlar yar Gidişine ağlarlar… Ertürk DEMİRCİ |
Güzel şiirini okuyunca yaylada kızların kayalar üzerinde kına yosunlarından ellerine kına yaktığı günler geldi gözümün önüne.
Geçen zaman diliminde mutluluk yönünden çok çok gerilere gitmişiz, farkedemedik.
Hasılı, merhaba hüzün dedim.
Alkışlarımla gardaş.