Dün yağmur vurdu pencereme
Sularda yüzdü dolular
Karlar yağdı uzaktaki dağlarıma
Mektubun düştü aklıma
Çaresiz bir seslenişin sesi kulaklarımda
Bir şarkı gibi dinlediğim
Hasretin, hüznün, bir de ayrılığın sesiydi

Nasip olur mu bir gün sana kavuşmak
Diyordu, ayrılığın sesinde şarkılar
Ben se bir sıcak iklimin içinde üşüdüm
Çaresiz bir mektup düştü avuçlarıma
Nasip olur mu demişsin, uzaklardaki bekleyişlerime
Oysa ben, senin bahar kuşlarına takılmıştım
İçimde kopan fırtınalarla
Sen duymadın bu fırtınaları
Bir inansaydım baharların güze dönmeyeceğine
Pencerelerime güneş doğardı
Çiçekler açardı, buzlu camlarımda
Her sabah

Bak
Bir yalnızlığın girdabındayım
Ayrılığının sol yanında uyurken
Simsiyah trenler geçiyor içimden
Her istasyonda sen bekliyor gözlerim
Denizler taşıyor sol gözümden
Denizler dalga dalga coşuyor
Sen gelmiyorsun
Oysa ben sana koşuyorum düşlerimde

Haydi giydir yalnızlığıma
Bir nasip daha...nasip olursa giyerim
Dün ; hiç beklemediğim yaz yağmurunu
Saçlarıma yağdım, sırtıma yüklediğim gibi
Nasipmiş yağmur saçlarıma
Ben sana susmaktan yoruldum
Yorulmadı aşk kanamaktan
Hadi ayrılığımızı nasip kuşlarının kanatlarına bağla
Belki nasip olur kavuşmak

Yıkılmış duvarlar dizildi bu kente
Depremler uyandı sabaha
Yıkılmış gururum kadar deprem değildi
Bir şarkı dolanır akşamları dilime
’Hani bir gün gelecektin’
’Yine beni sevecektin’

Hiç gelmesen de
Yine bu sokaklarda yürüyeceğiz seninle
Hafiften bir yağmur yağacak, avuntuyla
Hiç bitmeyecek şarkımız
Seninle...senle
Zaman yine en güzel yerinde
Bir masal gibi... bir masal güzelliğinde

Günay Koçak

18 / 7 / 2025