0
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
74
Okunma
Ne varlık adına, ne yokluk uğruna; sadece O’nun için:
Ben yoktum.
Ama yokluğum bile farkındaydı O’ndan.
Henüz yaratılmamış bir bilinç gibi,
Bir ismin bile gölgesi yokken
Ben O’na doğru eğiliyordum.
Bu bir secdeydi…
Ama toprak yoktu altında,
Kıble yoktu önünde,
Niçin yoktu içinde,
Sadece Hiç vardı.
Ve o hiçliğe
Sadece O sığabiliyordu.
Ben,
Var olmadan evvel
Eğildiğim bir hakikatin
İsmiyim.
Harflerimi daha yazmadan
Hükmü bana yazılmış olan
O ilk emirden arta kalan bir suskunluğum..
“Secde et.”
Ama kime?
Ne için?
Neden?
Sadece secde et
Çünkü O’dur, herşeyin sahibi...
Benim niyetim bile yoktu,
Ama beni niyetlendiren
Bir Varlık vardı.
Ben daha dua edemezken
Kabul edilmiş bir yakarıştım
O’nun ilminde.
Ve O dedi:
“Secde et”
Ben dedim:
“Kimim ki?”
Ve dedi:
“Hiçsin, ama bana secdeyle dolusun.”
İşte o an
Varlık değil,
Hiçlik eğildi.
Çünkü yokluk,
Ancak O’na secdeyle
Mana bulur.
Hiçliğe yazılmış bir secde:
Ne kalem bilir,
Ne mürekkep taşır.
O secde sadece
Kalbin sükûnetine işlenir
Ve Allah duyar.
Ben var olmayı
Secdeyle öğrendim.
Başımı koyduğum her toprak
Bir yokluk aynası oldu bana.
Yüzüm yere değdikçe
Kalbim arşa yükseldi.
Çünkü en yükseğe çıkan
En derine inebilendir.
Ve en çok olan,
Kendini hiç bilen.
Yokluk bana
"Ben kimim?" diye sormadı.
Sadece susarak
"Sen secdesin" dedi.
O yüzden,
Ben dua etmiyorum artık.
Ben sadece secde ediyorum.
Çünkü kelimeler
Yetmiyor Allah’a.
Ama secde
Her dilin tercümesiz hâlidir.
Hiçliğe yazılmış secde,
Var olmadan Allah’a eğilmenin adıdır.
Ve işte o zaman,
Secde eden de
Secde edilen de
Kendini bilir.
HABİB YILDIRIM / BÂİN-İ ADLÎ / LARDES SYMPRA
(10 TEMMUZ 2025)
5.0
100% (1)