1
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
131
Okunma
Ses verin, duymak istiyorum sessizlik!
Aydınlanır mısın? görmek istiyorum karanlık!
Bu evren deveranıyla masalları,
Yitirdi bir bir fantastik kahramanları.
Kupkuru gönlümün aldatılmış odacıkları.
Ağlamıyor artık gözlerimin ufak pınarcıkları.
Bu kadar duygudan yoksunlaşarak mı? yaşamım...
İla nihaye anlamsız mı kalacak mısralarım?
Mısralarıdı tercümanı duyguların.
Yitti artık ahnegin içinde hissiyatlarım.
Gelmez artık o çocuksu hayaller ve melankoli.
Yalancı yasları tuttuğum ağıt nağmeleri.
Kim öldürdü kalbimdeki masalsı sevinci?
Özlemek yeşertmek için yeterli değil miydi?
Kokuşmuş demir, beton, statü ve roller.
Aden bahçesini özlüyorum; ağaçlar, çiçekler, güller.
Bir boynu bükük kahraman kardelen.
Bir bahçıvan kolları çolak kalmış epeyden.
Hangi göz ağlayacak da, sulanacak çiçekler.
Bir çiçek solmasın derken, kupkuru kaldı bahçeler.
Öldü adeta her tarafım, yalnız ağıt kaldı.
Yazamaz oldum bile derdimi yırtık kağıt kaldı.
Kıravat ceket gibi bir gemliğim...
Sonsuz hipodromun durmaz beygiriyim.
Durak bilmez adeta koşan bir deliyim.
Sanki eskiden bir enkaz olmuş gibiyim.
Özlemek ayıp mı olmalı çocukluğumu?
Kayısı bahçelerini ve islim kokusunu?
Şiirlerin anlamlı anlamsız dokusunu.
Kaybeden benim benden olanın çoğusunu.
Bu yalnızlık benim, beni terki değilse,
Niçin duyamıyorum perileri öyleyse?
Ses verin, duymak istiyorum sessizlik!
Aydınlanır mısın? görmek istiyorum karanlık!
30haziran25
5.0
100% (3)