ceviz ağacıToprağın koynundan çıkan küçük bir fidandım. Toprak anamdı,köklerimi devamlı emziriyor,. Beni besliyor büyütüyordu… Ben ise dolu dizgin gelişiyordum! Günden güne mavi ufuklara yükseliyordum. Her gün toprak anam bana ninniler söylüyordu: Küçük fidanım büyüsün tomurcuklar açsın, ninni… Sepet, sepet yemişler versin ninni! Dallarına kuşlar konsun ninni. Anamın kardeşleri de beni çok seviyorlardı, Yağmur teyzem beni kucağına alıyor, Güzelce yıkı yor,köklerimi suluyor. Güneş dayım sımsıcak ısıtıyordu! Esertilip besertili yordum. Geçen zamanla ben görkemli bir ceviz ağacı oldum. Tomurcuklarım ceviz oldu, Sepet,sepet topladılar cevizlerimi… Seherde uçan kuşlar dallarıma kondu, Yeşil yapraklarım gölgelik oldu, İnsanlar serinledi gölgemde. Yıllar, yılları kovaladı… Her dibime gelişlerinde sevgiyle baktılar bana, Bende sevgiyle neyim varsa ikram ettim onlara! Mesafeyi yuttu zaman… Beni seven koklayan insanlar, Nedamet duymadan, Ellerinde baltayla çıkageldiler: Birbirlerinin baktılar yüzüne, Nede harika mobilya yapıl ılır dediler… Kalbim ihaneti bilmedi amma, Tanıştı garip bir ihtirasla. Yalvardım ne olur bana kıymayın! Canımı yakmayı, dedim. Yo! olmaz dediler, dibimden kestiler. Feryadıma kulaklarını tıkadılar, Göz yaşlarımı görmediler! O güzelim insanlar, Canavarlaşmıştı sanki… Sonra kolumu kanadımı kırdılar, hızarla biçtiler. Mobilyacıya sattılar beni, Çocuklara beşik yaptılar… Beşik her sallandığında titrer yüreğim, Zannederim ki, rüzgar sallıyor dallarımı! Bebeğe söylenen ninniler ise, toprak anamı anımsatır: Şimdi ise dua ederim bebeğe, Ne ihanete uğrasın, ne ihtirasa… Sadece sevsin ve sevilsin, Hayat onun için güllük gülistanlık olsun! ŞÜKRAN BEŞIŞIK |