0
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
154
Okunma
İbrahim’in sesini duy, ey gönül,
Yaşlılıkta bile umut dolu:
"Rabbim, salihlerden bir evlat ver,
Tevhid bayrağını taşısın o şerefle."
Zekeriya’nın feryadı çınlar kulakta,
Soy değil, sayı değil, dünya malı değil maksat;
Yalnızca Allah’ın dinine hizmet,
Gelecek nesillere İslam’i emanet.
Günümüzde kaç kişi sorar kendine:
"Neden istiyorum bir çocuk elime?"
Toplumsal baskı mı, gurur mu, gösteriş mi?
Yoksa Allah’ın rızası mı hedef iş?
Çocuğunu put eden analar, babalar,
Farkında değil şirke sapan kalpler;
Hayatını ona adayan, Allah’ı unutan,
Tevhid yolundan uzaklaşıp, şaşıran.
Çocuk bir emanet, bir sorumluluk,
Yalnızca dünyaya getirmek yeterli değil;
Tevhid üzere İslam ahlakıyla yetiştirmek,
Salih bir kul olması asıl gaye, tek arzu.
A’raf’ın ayeti uyarır bizleri:
"Hayırlı bir evlat ver" diye duada;
Sonra putlaştırmak, ortak koşmak,
Allah’tan uzaklaşmak, tevhidi unutmak.
Mearic’in ayetleri korkunç bir manzara:
O gün çocuğunu feda eder kurtulmak için baba,
Dünyada onun için her şeyini vermiş olan,
Ahirette onu ateşe atmak ister, korkudan.
Resuller gibi dua etmek gerek:
"Salih bir nesil ver, İslam’ı yaşayacak";
Ne soy devamı, ne sayısal üstünlük,
Yalnızca Allah’ın dinine hizmet, tevhid aşkı.
Çocuğunu emanet bil, putlaştırma,
İslam ahlakı üzere yetiştir;
Cahiliye ölçülerini terk et,
Resuller’in yolunu örnek al, o yolda git.
Allah’ım, bizlere çocuklarımızı emanet bilmeyi,
İslam ahlakı üzere yetiştirmeyi sağla;
Tevhid yolunda sabırlı kıl,
Cahiliye’nin tuzaklarından uzak tut.
Çocuklarımız birer tevhid eri olsun,
İslam’ın bayrağını taşısın;
Hem kendimize hem ümmete faydalı,
Salih bir nesil bırakabilirsek ne mutlu.
"Rabbim! Bana salihlerden bağışla." (Saffat, 100)