2
Yorum
27
Beğeni
0,0
Puan
356
Okunma

______
Bazen insan, koca bir kalabalığın ortasında
yalnızlığın en gürültülü hâlini duyar.
Bir sofrada herkes varken bile,
bir sandalye eksiktir kalbinin tam ortasında.
Ve orada hep biri oturur:
Gelmeyen,
aramayan,
unutan,
ama senin hâlâ içinden sevdiğin…
Ve orada,
hep sen oturuyordun:
Sesini unuttuğum,
ama suskunluğunu ezbere bildiğim sen.
Ben seni bekledim.
İçimde bir yazı bekler gibi,
her mevsimi içimden süzerek…
İlk kar düştüğünde,
pencereme yaslanıp
nefesimle buğulanan camlara
adını yazdım.
İlk cemre düştüğünde,
toprak uyanırken
ben hâlâ senin uyanışını bekledim.
İlk yaprak sarardığında,
“Belki döner” dedim.
Ama sen…
özlemeyi unutmuşsun.
Sen küçük hesapların gölgesine saklandığında,
ben seni ellerimde
bir çocuğun en sevdiği oyuncak gibi taşıdım
düşmesin, kırılmasın diye
dizlerim yara oldu,
haber bile vermedim.
Sana sevgim fazla geldi belki,
ya da kıymeti ağır geldi.
Sen küçük menfaatlerin gölgesinde
kendine kışlar kurarken,
ben seni avuç içlerimde yaz gibi sakladım.
Zaman geçti.
Araya şehirler,
sessizlikler,
ve sustukça büyüyen sitemler girdi.
Ben her şehirde seni aradım:
Bir sokak köşesinde,
bir kitap arasında,
bir kahve telvesinde…
Sen yoktun.
Ama yokluğun büyüdü içimde,
bir dağ gibi durdu göğsümde.
Ve bir gün anladım:
Sevmek, bazen beklemektir.
Bir sandalyeyi boş bırakmaktır,
hiç oturmasa da ona yer açmaktır.
Ve bazen…
o sandalye ömrünce boş kalır.
Sana o boşluğu bile çok gördüğün için
kızmadım.
Sadece içimden,
senin de bir gün birini beklemeni diledim;
ama gelmeyen birini.
Şimdi...
gözlerimde sana açılmamış limanlar var,
ellerimde tutmadığın dualar.
Ve yüreğimde,
adını bile koyamadığım bir yangın.
Sen hiç özlemez miydin?
Özlemez miydin ömrüne şiir olanı?
Seni sadece kalbiyle seveni?
Sen özlemedin.
Ama ben, özlemeyi bile sevdim.
Çünkü sen,
parladığı yeri göremediğim
kayıp bir yıldızdın benim için.
Gökyüzüne her baktığımda
bir yerlerde olduğunu bilmek bile
yetti bana.
Ve gün geldi,
artık adını andığımda
dudaklarımda bir yanık izi kalıyordu.
O sandalye hep boş kaldı soframda,
ama ben yine de kaldırmadım onu.
Sevgiye yer var diye
belki bir gün gelir diye.
Gelmedin.
Ve ben ilk kez,
birini içimde gömdüğümde
gözyaşı dökmedim.
Çünkü sen,
bir yas değil,
öğrendiğim en sessiz sadakattin.
Artık biliyorum:
Bazen sevdiğin gider,
ve ardından kurduğun cümleler
yavaşça küle dönüşür.
Seninle yaşanmamış bir ömrü
çerçeveletip astım yüreğime.
Hiç yaşanmamış bir aşkı,
yıllarca yaşanmış gibi taşıdım.
Çünkü bazı yangınlar
hiç çıkmamış gibi görünür,
ama küllerine dokunursan
içini yakar hâlâ.
Ben seni,
özlemeyi göze alarak sevdim.
Sen sevmeyi unutmuşken bile…
Peri Feride ÖZBİLGE