2
Yorum
12
Beğeni
0,0
Puan
192
Okunma

______
Ben seni kimselere anlatamadım,
çünkü senin adın
yüreğimde bir sır gibi mühürlüydü.
Söylesem
dualar bozulur,
gök delinirdi belki de…
O yüzden ben sustum.
Ama kalemim hiç susmadı.
Ben seni kim diye değil,
niye sevdiğimi bilmeden sevdim.
Belki bir bakıştın,
belki de hiç bakmadığın bir günün
kıyısında kaldım.
Ama içimde hep sendin.
Bir soluk gibi,
bir yara gibi,
bir dua gibi.
Avazımın çıktığı kadar sevemedim.
Çünkü avazımda senin adın yoktu,
ama
her nefesimde sen vardın.
İçimde bir mevsim hep hazirandı,
bir martı hep dönüp dolaşıp
senin ismini çığlıkladı.
Ben seni göğsümün sol yakasında
bir kuş gibi taşıdım,
bazen çırpındın,
bazen yattın uyudun.
Ama gitmedin.
Ben de bırakmadım.
Bir kere bile hakkını sormadım sevgimin,
çünkü sevda, bedel beklemez.
Beni soranlara “iyiyim” dedim.
Oysa seninle baş başa kalınca
gözlerimin kenarındaki
o ince çizgiler bile seni söylüyordu.
Sessizce.
Usulca.
Onurluca.
Sana bakmak için
gözlerime ayna tutuyorum bazen,
çünkü sen hiçbir yerde yoksun.
Ama her yerde varsın.
Adın yok, resmin yok.
Ama gölgemden bile önce yürüyorsun önümde.
Herkes kim diye soruyor,
oysa aşkın adı olmaz,
aşkın yeri olur:
Benim kalbim.
Ve orada sen varsın.
Seni ne zaman sevdiğimi bilmiyorum,
ama ne zaman vazgeçmedim biliyorum.
Ben seni...
Olmayacak duaların en içten âmin’i gibi
hep içimden,
hep gizlice,
hep delice…
Ve hep
“sen hiç bilmeden”
sevdim.
Peri Feride ÖZBİLGE
26.05.2025