Bir gök gürültüsü çığırtkanlığı
Suya yazılmış bir koca boşluk
Bende ki yokluk
Hiçliğin emaneti
Koyu gözlü bir izsin gülüşlerimde
Dehlizlerinde isyana müptelâyım

Fikrimin asi kulu!!
Bana bu kadar varolmak yeter
İçimdeki suskunluğa kulak ver

Say ki
Yıllanmış bir mecmuayım tozlu raflarda
Pas tutmuş kederim
Çorak bir hasat sonu yüreğim
Bir sela vakti yağmuruyla
Gözlerimi arala
Atmacalar tez ölür bu rahvanda
Ruhumda bir hezeyan
Sükunetim kıyamda

Göçerken ölü gurbet kuşları
Dem bu dem
Hazan mevsimidir bir katilin sustasında
Eriyen o kurşuni düş benim

Bil ki
Bu son bahar da
Geçeceğim atardamarlarından
Bir siyah kül olup savrularak
İlahi bir sükunla
Yine gelmeyeceğim

Giderken seyrettim
Seni..
İçimde siyah kabirler
Kaç gidişi gömdüm bu cenazeyle
Ellerimde kehanetin son uçuşunda
Asi bir kaç kelebek
Gün doğmasın isterim
Bu suratsız evrene
Beni bu erken akşamlar öldürecek

Bir öksüzün duasında
Şimdilerde kederim
Sağım solum bir alaca rutubet
Kaf dağına yücelendim
Beni engin tepelerden sorma
Bir Elifin kutsiyatında
Başım öne eğmedim
Farzımuhal..
Sen gitmedin
Ben gelmedim