7
Yorum
14
Beğeni
5,0
Puan
211
Okunma

Bu şiir, bir sesin yankısını arayan kalbin yolculuğudur. Uzaklarda kaybolmuş bir yüzün hatırasıyla, sessizlikte bile konuşan izlerin peşinden sürüklenir dizeler. "Uzak Şehir", sadece bir coğrafya değil; bekleyişin, özlemin ve içimize çöken yalnızlığın adıdır. Her mısra, sevdadan arta kalanlarla örülmüş içli bir çağrıdır—belki de hiç dönmeyecek olana...
Sesin yankılanır uzak şehirlerde,
Bir güvercin kanadında mı gelir bilmem,
Yoksa rüzgâr mı taşır seni perde perde—
Her köşe başında ismini heceler görmem.
Gecenin ayazı dokunur yanağıma,
Bir yıldız düşerken, titrer adın dudağımda.
O tanıdık tını sızar sessizliğime,
Kalbime her vuruşta yanar içimin kıyısında.
Ne zaman kapasam gözlerimi usulca,
Hayalin belirir, sisler örter limanı.
Bir anlık vuslat, rüya gibi dokunur cana—
Uyanınca savrulur, kalmaz izi zamanı.
Baktığım her yüzde bir çizgin uyanıyor,
Dinlediğim her şarkı seni fısıldıyor.
Yine sen varsın gözlerimde, aklımda,
Bu şehir sensiz, ama seninle doluyor.
Sesin yankılanır, hiç susmaz içimde,
Uzaklar bir ezgi, sen o ezginin sözü.
Hasretin nefesi dokunur gecemde—
Sesin düşer içime, susmaz derinde,
Uzaklar bir nağme, sen onun dilinde.
Hasretin nefesi dokunur içime...
5.0
100% (10)