8
Yorum
43
Beğeni
5,0
Puan
387
Okunma

BİR KADINI GEÇTİM BU GECE (I)
– Seni sevdiğimi söylemiş miydim?
– Hatırlamıyorum.
– İyi o zaman.
Bir kadını geçtim bu gece.
Sokağın teni ürperdi.
Rüzgar bile usul usul yürüdü
Çünkü bazı sessizlikler, kelimelerden daha yüksek sesle susar
Onu en son bir yağmurda gördüm.
Montunun cebinde elleri, gözlerinde bir suçun mahcubiyeti.
Neydi sebebi , bilmiyorum
ama bana hiç bakmadı.
Bir şarkı çalıyordu bir yerde.
Eski, biraz kırık,
içim gibi yani.
– adımı unutmuşsun
– herkesin bir adı vardır ama bazen unutulur.
– hâlâ içiyor musun?
– eskisi kadar değil.
– içkiyi mi, yokluğumu mu?
Saat ilerledi.
Bazen bir bar sandalyesinde, bazen bir yastıkta.
Ama hep onunla geçti zaman.
Çünkü bazı insanlar gitse de,
Çıkmaz sokak gibi kalır içimizde.
Aşk?
Aşk; bir zamanlar kırmızıydı,
şimdi kül rengi.
Ama hâlâ yanıyor bir yerlerde.
Ve ben onu hiç unutmadım.
Çünkü bazı kadınlar gider
ama izi bir sigara yanığı gibi kalır.
Ne deri yeniler, ne zaman siler.
– o halde neden susuyorsun şimdi?
– çünkü seni unuttuğum gün
bir şiir daha yazamam.
BİR KADINI GEÇTİM BU GECE (ıI)
– Bu kez göz göze geldik
– Evet, ama ikimiz de başka birini arıyorduk
Bir sigara yaktı önce
Çakmak sesi, içimdeki yalnızlık gibi yankılandı.
Sonra sustu
çünkü bazı kadınlar konuşmaz,
yalnızca yankısı olur.
Ben de sustum
İçimde bir şehir yürüdü.
Adımları hep o eski sokağa çıkan bir şehir
Bir zamanlar sevdiğim, şimdi ezberden sildiğim bir sokak.
– Sen hep böyle miydin?
– Ne gibi?
– Eksik cümleli bakışlarla konuşan...
– Evet . Ve sen hiç bakmamışsın demek ki.
Çay söyledik.
İkimizin de elleri titriyordu.
Zamanın suçuydu bu.
Bilirim:
Bir kadının eli titriyorsa,
ya çok sevmiştir
ya çok susmuştur bu hayatta.
– Ben gitmiştim ya..
– Evet
– Sen bekledin mi?
– Belki . Ama geçmedim de aynı sokaktan bir daha.
Konu kapanmadı.
Çünkü bazı hikayeler bitti denilince bitmez.
Onlar yalnızca eski radyolarda,
parazitli cümleler gibi kalır hayatında.
Zaman, çatlaktan sızan su gibi işledi içime.
Çok defa kendi kendime konuştum sokaklarda.
Bekledim ,sanki birazdan bir ses dönecekmiş gibi duvarlardan.
Ama duvarlar bile unutur insanı bir süre sonra.
– Beni affettin mi?
– Affetmek, birini yok saymak kadar kolay değil ki.
– Peki sevdin mi beni?
– Evet ama kendimden çalarak.
Geçmişe yaslandım bir bankta.
Yanımda oturan hayalindi,
hiç konuşmadı.
Ama ben ne söylediğini duydum
her susuşunda.
– Hâlâ yazıyor musun?
– Sadece sustuklarımı.
– Beni de yaz.
– Seni yazmak, kendimi tekrar yaralamak olur.
Bir şairin eski bir kitabını karıştırdım.
Altını çizdiğim bir dizeye rastladım:
Orada kalakaldım.
Ve evet,
Bir kadını geçtim bu gece,
Ama geçerken fark ettim:
Hiç geçememişim aslında.
5.0
100% (20)