1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1024
Okunma

MASİVA
arıyorum masivasında evrenimi,
seni ey sevgili, görünmez gerçeği...
bileklerimde iz varsa kanımdandır,
adı belirsiz, kendi sebebsiz canımdandır.
akıp duran, sevdasına yolcu...
umudun ve çaresizliğin doğurduğu...
yolllar vardır sana çıkar,
çıkar ki durmadan kapanır kapılar,
revan olmuş hunuma siyah pamuk,
ne de meftun olmuş aynıma keder ağlar...
sen söyle diller erir kıskacında
sen söyle varır yollar ışığa
kelebek kanatlarım kırıldı
umut, ah minel umut yarına...
çelikten kabzan sanmaki kesmedi
gamzen ruhumda, ellerim kilitli,
bir zavallı gedayım bu mecliste
musa’ya tecelli, bana sen yetti...
varsa kırılmaz sırçalar çıksın ortaya
ortalık hun oldu, sebep yok yarına
eğer eller susmuşsa konuşsun gözler
belki bir ziya bahşolur bu sebepten sonsuza
kesildi etlerim, derim soyuldu
hallacı bendim, soyum kurudu
enel hak da yoksa bir kusur
kusursuz olanlar niye vuruldu
bendim mahyalarda kazınan
mahya sırdır, kendi sırrını arayan
kamış kuyuda sonsuza dek kalacak
ve susmayan ney’ler yine yine susmayacak....
susma ey ney, inle nalan ol
ol bir kabristanda bitmeyen yol
bağrın yanık, kalmışsın masivada
masivada ’O’ yok boş yere ağlama...
arıyorum masivasında evrenimi,
seni ey sevgili, görünmez gerçeği...