Tütüyor burnuma köyün havası
O günler ne güzel günlerdi halo
Sarı çiğdem kekik kokan yaylası
O günler ne güzel günlerdi halo

Yufka ekmeğine soğan dürerdik
Dam üstüne yarma bulgur sererdik
Ağıl kapısına çalı gererdik
O günler ne güzel günlerdi halo

Çoban idim güttüm merada inek
Ağzıma burnuma dolardı sinek
Yağmurlar yağınca arardım pinek
O günler ne güzel günlerdi halo

Horozu tavuğu kazı yemlerdim
Meşe odunuyla çayı demlerdim
Karşıdan karşıya dosta ünlerdim
O günler ne güzel günlerdi halo

Emmi dayı hatır gönül bilirdi
Komşu komşuya hep gider gelirdi
iftarda beraber yemek yenirdi
O günler ne güzel günlerdi halo

Kırda koyun kuzu zıplar koşardı
Nisan da dereler akıp çoşardı
Köylü birbiriyle dostca yaşardı
O günler ne güzel günlerdi halo

Pekmez kaynar idi ayva atardık
Bir yorganda altı kardeş yatardık
Kuyruklu yıldıza dilek tutardık
O günler ne güzel günlerdi halo

Ayakkabı yoktu ayaklar yalın
Tadına doyulmaz kovanda balın
Yamalı pantolon yırtıktı kolun
O günler ne güzel günlerdi halo

Kimse kimseye hiç kusur bulmazdı
Birbirinden asla hacet çalmazdı
Misafir köyde aç susuz kalmazdı
O günler ne güzel günlerdi halo

Kaynayan kazandan süt içilirdi
Tarla sınırından ot biçilirdi
Nohut mercimeğin taş’ı seçilirdi
O günler ne güzel günlerdi halo

Asmadan koruğu daldan eriği
Tarlalardan yapar idik firiği
Köfte için keser idik feriği
O günler ne güzel günlerdi halo

Eşşeğe çüş derdik öküze oha
Köyümün suyuna biçilmez paha
Neleri özledim bilseniz daha
O günler ne güzel günlerdi halo

Özlememek mümkün mü o dağları
Salkım salkım üzüm veren bağları
Gayretli ararsın eski çağları
O günler ne güzel günlerdi halo

İzzet Gayretli