1
Yorum
14
Beğeni
0,0
Puan
430
Okunma
o, yattan inerken ayağını burkabilirdi en fazla
bense deve bağırtan yokuşundan inerken
sırtımda odun çuvalıyla
hayata baktığımız pencereler bile farklıydı
ben gece konan bir evin dar penceresinden
o panaromik manzaralı gök delenden
anlayacağın sınıf farkı vardı aramızda
belki de okul..
aşk dedim kalp doyurur sadece
bunun karnı var
gözü var
kadir değildir aslında o kadar
söylenen gibi her şeye
..
esnaf lokantasındaydık o ara
fonda hafif müzik yoktu mesela
çatal sesine kaşık
kaşık sesine bulaşık karışıyordu
o uğultu içinde gel hadi gel
çekinme dedi sadede
.......
yerinde olsam bit gibi görürdüm kendimi
yukarıdan bakarken aşağı
elimi sallasam ellisi
neyleyim ben gibi aşığı
......
tabi böyle şiir dilinde geçmemişti masadaki o sohbet
aslında sohbet bile geçmemişti , hepsi kurgudan ibaret