Uyuyalım mı?

Olur, İmza, zaten uykusuz zihnim...
Karşımıza ya yamuk ya dalkavuk
Ya da namert çıkmış yol yön istikamet deyü
Kartal gözü, ayı burnu gagasıyla pençesiyle girmiş memlekete
Yara bandı bulunur mu çöl akrebinin attığı kesiğe.

Klavyenin altında Microsoft
Klavyenin üstünde Lenovo
Robot süpürgem Çin’den televizyonum Alaman
Kendi milletim beni atmış buzdolabına, dipfrize..
Bulaşıkları kim yıkayacak onca melanetten sonra ?

Verin neşteri, iki parmağımla tutayım.
Şu yürek denenin derisini bir kesip derine ineyim.
Bu işgale davetiye çıkaran nesilleri kim yetiştirdi?
Kim yönetiyor bizi bilmem?
Lakin gönlümden bir Ulu Türk, Ata Türk doğurmalıyım.

70 yıldır nakış nakış bölmüşler memleketi.
Asırlardır hep yalanlar üzerine hayal kurmuşuz.
Bu saatten sonra çamaşırları hangi makine yıkayacak?
Hangisi kurutacak, ütü yükünü de alsın üstümüzden,
Tanrım, memleket birbirine girmiş, yine mi saklanıyorsun, neden?

Bir delinin attığı taşı kırk akıllı çıkaramıyor.
Yumurta fiyatları da yüzde 15 artmış mı ne?
Ata evlada, evlat atasına düşman olmaya başladı.
Ne gece ne gündüzden ne de yedi cihetten fayda yok.
Bari Tanrım, mikrofonlara akıl verecek zekâyı gönder.

Katil masa örtüsü, hırsız masanın kendisi.
Sandalye halıyı ezim ezim eziyor.
Bu bardak, ah Tanrım, içinde Tanrı zekası;
Kahve midir çay mı, su mudur hoşaf mı?
Beygirlerin ardından kirpi mi yürür yoksa sansar mı?

Ne bugün ne de gelecek
Cinnet geçirmiş hakikat, çıldırmış saraylılar hanlılar ...
Ezanın da Çanın da İlkenin Ülkünün de kendisine faydası yok.
Hey sen, duy bizi, mermerlerini kuş tüyü yapmış en büyük...
Hey sen, ulu Türk, AtaTürk, kalk artık diril mezarından.

Tanrı’m, Allah’ım, Hüda’m, Mevla’m, Ulu Rahman, Görklü İştar, her kimsen neysen...
Bu memlekete bir mucize isterim senden.
Ya sök beynimi kafatasımdan ya çıkar gönlümü zindanımdan.
Yeter ki son vatanımıza daha fazla zulüm etme, huzur ver.
Ondan sonra ister kendine kul kabul et, istersen isyankar!