6
Yorum
27
Beğeni
5,0
Puan
126
Okunma
Perişan
Kalplerden gitmiyor şimdi hıçkırık,
Bu sonsuz kervanda, yollar perişan.
Mübârek kapında gönlümüz kırık,
Yaprağı dökülen, dallar perişan.
Hep senin yoluna sürüldü yüzler,
Çok kez tövbe edip bozuldu sözler,
Şimdi kapanırken günaha gözler,
Rahmetin olmazsa, kullar perişan.
Kapında kul olan, bu gönüllerle,
Karanlık her gece susan dillerle,
Tedirgin, utangaç, mahcup hâllerle.
Her zaman yutkunan, diller perişan.
Çile ve dertlerle geçse de zaman,
Şeytan bir aldatan nefis çok yaman,
Bu ıssız mekanda yollar hep duman!
Her iki cihanda, haller perişan.
Şimdi bu kulların boynu hep bükük,
Omuza yüklenmiş dağlar kadar yük,
Bu âciz fakirin günahı büyük!
Şimdi gözler kalpler, eller perişan.
İlahi kalbim ve ruhum sana aç!
Ne gönle nasihat, ne nefse kırbaç,
İnsan olan herkes rahmete muhtaç!
Bir mucize olan, ballar perişan.
Durmuştum kapında el pençe divan,
Nice yiğitler var yollara revan,
Bir ömür boyunca kayboldu havan.
Ülkeler, beldeler, çöller perişan.
Neşe dolu günler beklerken canı,
Kalplerin içinde erirken kini,
Bu güzel alemin biterken günü,
Solan çiçeklerle güller perişan.
Yıllardır kapında oldum bir geda,
Şimdi her varlığım yoluna feda,
Çiçek bahçesine ederken veda!
Renk renk çiçeklerde, allar perişan.
...andelip...
5.0
100% (15)