1
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
77
Okunma
Tutunduğum dalı kökden kırdınız
Elim tutacak dal bırakmadınız
Libası bedenden yırtıp soydunuz
Belim saracak çul bırakmadınız
Kızgın mil çekip kör ettiniz gözüm
Neşter’i vurdunuz yaralı özüm
Sönmüş kül bağrında harlanır közüm
Külüm savuran yel bırakmadınız
Dost bildim de böldüm ekmeği aşı
İlk önce onlardan yedim ben taşı
Yakın dostum çıktı yılanın başı
Halim diyecek dil bırakmadınız
Hangisi bilinmez hanceri vuran
Kalp kırılmaz diye bildirmiş Kur’an
Eş dosttum yoluma tuzaklar kuran
Yolum gösteren kul bırakmadınız
Sizde hiç mi bitmez insana zulüm
Size hak değilmi dünyada ölüm
Haksızlığa yoktur yok tahammülüm
Kalam dedimde hâl bırakmadınız
Gayretliyem diktim mezar taşımı
Yaşıyorum ama bilmem yaşımı
Musallaya koysam şu naaşımı
Salım tutacak el bırakmadınız
İzzet Gayretli
T.R 01 04 2000
5.0
100% (1)