İlla…
Demiş ki illa…
Sergile tasarımlarını
Her an başka bir muadili
Her biri ayrı türev
Kombinesi

İlla
Parçala o sınırlarını
Akıt kanlarını bileklerin
O günahkar nehirlerin
Her türlü sigaya
Çektiklerini


Bırak loş olsun
Işıklar, kısa devre
Lambalarının
Ya da her bir tarafı
Dağılmalarının


Aşk, kimya birleşimi
Zorla olmazdı da
Sahne bambaşka’ ydı
Yazıyordu bir alt yazıda
O çıkmaz yumaklaşmalarda
Ya da deli dumrul
Bir ayrık pervasız
Fütursuzca
Efekti biyolojik
Kırpılan abajur
Sancılarda


Zor mu gelirdi sanırsın
Bana
Seninle
Ulu orta
Sere serpe savaşmak
Yükselmezdi voltajı
Libidoları dilin
Kemiklerini kıran savaşı
Sevişmek öylesine
Aşağılık mı
Öylece rezil
Düzlükte, kıyılarda
Ha..ha..ha…

Senin sokaklarını
Döşemeli miydim
İlla
O çok bilmiş manzalarını
Fitnesslık üç bes
Hareketten ibaret
Çelme takan kaldırımlarında
Estetikçe
Makyajladıkların
Ne kadar dantelli fiskosları
Lenslerinde
O psikolojik saplantıların

Merak etme
Kimseye de yaymazdım
Aldırma o zavallı asılmalarını
Ve taştan günah çıkarmalarını
Boynunda yakası
O ateşten de ateş gömleğime
O sürtünen burnunun
Bile
Dayanamayacağını


Merak etme
O tümseklerine
Çukurlarına bile
Uğramaya gerek kalmadan
Tutuştururdun
Yalayıp ısırırken parmaklarını

…

Belki tam da orta yerinde
Kusardım küllerimi
Aynı hizada çarpışırken
Ruhsuz fosforlarımız
Daha doğamadan
Duvarlarımdan kazıyıp
Kaç canıma kıydığımı


Kaç keskin kuyuda çırpındığını
Ve travmaları uçlarının
Biri biseksüel aldatılış
Biri yalancı bir bağımlılık
Aklını yitirtemediği kaygıların


Merak etme
Sorun bile etmezdim
Devamında
Elllerimi kavrayamadan
O uçurumdan düşüşlerinde
O sehpanın boş tarafına
Akıttığın
Terapilerde
Oysa nice
Her alel acele
Denemelerinde

Aldırma
Ya hiç…
Aldırış etmeyen, ilgisiz
Buruşuk, donuk
İktidarsızlığını

Ya da
Kaskatı
Sızlatan
Erkenden boşalışlarını