5
Yorum
24
Beğeni
5,0
Puan
146
Okunma
Sevdamız kar bulutu, güneşlere yağardık,
Göklerde yağmurlardan, suda taştan ağırdık,
Gülerken sustuk belki, susacakken bağırdık,
Ağlamayı bilmedik, kalan hüzün ondandır.
Dökülürken toprağa, içimdeki son nefes,
Göğsümdeki kemikler, onun yurdu bu kafes,
Duyduğunuz her makam, her bir şarkı, her bir ses,
Gece gündüz hüzzamda, çalan sazım ondandır.
Bir torba gam değil mi? bana kalan mirasın,
Götürün zindanlara, ya öldürün, ya asın,
Varın yâre söyleyin, kıyamadı sanmasın,
Mevla girdi araya, gelen razım ondandır.
Aşk yoluna yandığım, ondan gelir bu neşe,
Damla damla dökülür, hasret kalır güneşe,
Yağmurun karanlığı, benim olan ateşe,
Beni tutuşturan yar, külüm, közüm ondandır,
Onu sevmekti asıl, yüreğimi yakışım,
Hiç baharım olmadı, zemherimdir, ya kışım,
Hatırımdan geçerken, uzaklara bakışım,
Her pişmanlık ardından, dalan gözüm ondandır.
İnsan kendi kendine, öylesine yaşar ya,
Uyumaz geceleri, yataklarda koşar ya,
Hani dal kırılır da, Gül’ün başı düşer ya,
Eğreti bir gül gibi, solan yüzüm ondandır.
İmkansız bu sevdalar, bu kalemi çok yordu,
Her biri bir kıvılcım, bir volkandı, bir kordu,
Yazmak zaten ne mümkün, anlatmaksa çok zordu,
Her cümleye koyduğum, parantezim ondandır.
Zehir gibi aşkını, bile bile içmezdim,
Gözlerindeki nuru, karanlıktan seçmezdim,
Bin yıllık bu sevdadan, bir celsede geçmezdim,
Ölüm girdi araya, olan nazım ondandır.
Kahıroğlan sen söyle, kan sızar ya şüpheden,
Yıllar gelir geçerde, haber gelmez cepheden,
Yahut ki son baharda, güneş batar tepeden,
Son muştu veda gibi, kalan yazım ondandır.
5.0
100% (9)