0
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
77
Okunma
İnsan kendine enkaz olduğunu anlayabilseydi, yüreğine ağır gelen konularda kaçmak yerine dayanmayı,sabretmeyi seçmezdi ya da bunun enkaz olduğu bilinciyle yaşasaydık ,mutsuz olduğumuzu söylediğimiz en yakınımız annemiz , babamız dayan,sabret demek yerine kaç kurtar kendini demezler miydi
.
Şarkıların yorulduğunu hissediyorum içimdeki hüznü gideremedikçe, sözler yorgun anıları hatırlatmaktan,arkada çalan müzik yorgun eşlik etmekten yaşama sevincine uyanmamis gönlüme,, yaşamaya gönlü olmayanın dinlediği şarkılar dâhi yorgun....
Yalnız bana baksaydın,ben de gördüğün ile sende gördüğüm dünyalar kadar olacaktı...Dünyalar kadar çok sevildiğini gören iki kişiydik birbirinde....
Hala anlatmaya çalışıyorum,insan sevildiğine bir tebessümle kanabilir ama sevilmedigine en ağır sözlerden bir taş atılsa yüreğine,ne acıdığını ne de acıttığını anlayamıyor.. Çünkü seven sevdiğine kötü gözle bakamiyor... Kötü olduğunu anlatamıyor anlamak istemeyen kalbine....
Sana içimde sakladığım duyguları söylemek isterdim,, Çünkü içimde senden çok kendimi saklar oldum,, Eğer bir gün, bir yerlerde,birine içimi dökecek olursam o sen olmalısın....
Gelmeyeceğini bildiğim sokaklar ezberim olmuş, Çok iyi biliyorum artık gelmeyeceğini,hangi sokaktan dönmeyeceğini,,hangi kaldırımdan yürümeyecegini,,hangi sokak lambasının altında beklemeyecegini,,hangi sokaklardan hiç geçmeyeceğini çok iyi biliyorum.. Çünkü oralar benim sokaklarım...
Sana gözlerinin arkasından bakardım, saçlarının tarafından,omuz hizanda kalırdı bakışlarım, sürekli saçlarını okşardi, gözlerinin arkasına geçerdim sana doyasıya bakabilmek için,, imkansızdı denk gelmek gözlerine, öyle rahat, öyle habersiz, öyle gizli,sen görmezdin seni gören gözlerimi...
5.0
100% (3)