ve kadın
itilen her anın inadına tutuşturulan günlerin ilk ışığını
sıvayarak duvarlarına kımıldamadan devam eden her saniye kabarıp da en derinden tüm yanlışları sıyırıp yüreklerden zarafetle çık ortaya yabanıl ve kösnül düşüncelere sürülecek ateşin içinde en yakıcı söz ve yalvaran gözlere çekilecek en içten gülümseyiş ol ve dahi sevdayı duyumsamanın ne olduğunu bilmeyenlerin yüreğine atılacak okun ucuna en kızıl aşkı boya ve sevgiyi ve merhameti ve usulca çık ortaya kalk sonra kabarsın göğsün gururla ilk adımınla canlandır toprakta tohumunu çiçeklerin öncülük etsin kybele sana koy her şeyi yüreğinden ne var ne yok uzan ulaşamadığın diyarlara sesinle gürle bütün varlığınla gururla çık ortaya ve kadın sınırsız sabrı ve doğurganlığıyla sevgiyi verdi kucağına dünyanın büyüyecek bebek inadına atilla güler |
ve kadın aragonu gözleriyle mahveden :)) ne büyük tezat değil mi üstad! şiirin fenomenine mi yoksa hayatın diktesine mi kafa yormalı? sanırım tarzınızı algılıyorum artık, kelimeler batıcı gelmiyor, belkide kilidini çözdüm şiire dair örüntünüzün.
ya da ben bugece bu şiirde çok hesaplaştım seçilen ve itelenenlerle.
iyiydi.