...TREN BİLETİ...
Rüzgârın öpmediği bir yaprak gibiydi.
Gerçekliğin kapısında terk edilmiş, Gerçek dışılıktan umulan bir düş gibi… Adam gözlerini kaldırdı dokundu kadına: “ Akrep ile yelkovanın amansız savaşında Ruhum kendini öldürmekten sanık. Erozyonlara tutulmuş yüreğim, Dünyanın en ıssız yeri. Nerede olmasam, orada mutlu Olacakmışım gibi geliyor ” dedi... Zaman bir mühür gibi sızladı Kadının bakışlarında... Kadın dokunan gözlerin kırık aynasında, Yüreğinin sesine kulaklarını kilitleyerek: “ Birbirimizi elde ettiğimizde Her şeyi çoktan yitirmiştik. Şimdi geriye kalan, içimizde biriken, Yalnızlığın tortusundan başka ne ki” diyebildi... Gökyüzünde turnalar uçarken Adam elinde ki TREN BİLETİ’yle öylece kaldı... |