1
Yorum
11
Beğeni
0,0
Puan
167
Okunma
Bir güzele vurulmuşum
Kaş üstünde kaş bırakmaz
İşvesin de savrulmuşum
Taş üstünde taş bırakmaz
Yalancı sözüne kandım
Meymenet yüzüne kandım
O gülen gözüne kandım
Yaş üstünde yaş bırakmaz
Terkedip giden âşık bu !
Girdapla dolu eşik bu !
Lokmaya düşman kaşık bu !
Aş üstünde aş bırakmaz
Beni bana unutturdu
Nice zokayı yutturdu
Birde aşifte tutturdu
Eş üstünde eş bırakmaz
Ömür depderin bir kuyu
Dalgalanır ecel suyu
Beynim der tat o uykuyu
Düş üstünde düş bırakmaz
İşte bunun adı dünya
Zehir gibi tadı dünya
Bırakmaz inadı dünya
Leş üstünde leş bırakmaz
Yürürüm denizde yaya
Şikayetim var Mevlâ’ya
Dertler dizildi sıraya
Baş üstünde baş bırakmaz ...
S.Aygun Tüfekçi
(Serenatı yazarken bukadar yorulmadım bu şiir beni on yaş ileri attı)