2
Yorum
15
Beğeni
5,0
Puan
226
Okunma
Soğuk bir tarih zorlu bir doğum sancısıydı o mevsimin
Tarih diye yırtındığı sayfaların ne önemi vardı yitik seslerin ?
O devrin mücadelesi göğüsleri açık ellerinde en yoksul silahlar
Avuçlarında yumduğu zavallı mutluluk
Aslında o kızın isminde özgürlük yazar
Rüzgarın hızından dönüp duran karlar söylesenize hangi yönü arar?
Evler simsiyah herkes tedirgin çığlık çığlığa bomba taşıyan uçaklar
Bir gölgenin takibinde sanki yollardaki panik içinde insanlar
Bana acıma ey sevgili derken yıkıcı bir depremin ortasında
Enkaz olmuş zavallı kelimeleri hangi savaşları yazar?
Bir radyonun ucunda savaş haberleri
Soluk alışları ense kökünde oysa nasıl da gülümsüyordu hayalleri
Dirsekleri yorulmuş defterinin üzerine yığıldı kapandı kapanıyor gözleri
Yalın ayak dans ederdi oysa bu kız kasımın ortasında
Oymalı cevizden yapılı bir masa altın tonunda gül kabartmalar var ucunda
Üzerindeki en değerli kağıtlar birden uçuşur etrafında
Kötü bir haber mi var yoksa?
Şimşekler çakar kasvet çökmüş karanlığın ortasında
Eli çarpar kahve fincanı en değerli notlarında
Delirecek gibi olur anıları kahve telvesine bulandığında
Ölmek istediği anlarda krizantemlerin kokusu yayılır odasına
Sanki bir kıpırtı var bahçesinde "işte geldi !"diye seslenir bir hayalin ortasında
Mürekkebi gözyaşı olmuş zavallı kızın hıçkırıklarında
Hücrelerine kadar zincirlenmiş bir tutkunun kalın duvarlarında
Yaralı bir asker vardı kimseyi hatırlamıyor uzaklarda
Asker "Vatan!" diye bağırırken yaralanır son çığlıklarında
Sevdasına hasret kalmış bir kız
Cinnet geçirirken mevsimler titriyordu asi bir poyrazın soğuğunda
Ruhuna beyaz kefen sarılır korkunç yalnızlığın ortasında
İnip çıkan göğsünü tutuyordu o an kanlı bir tarihin fırtınasında
5.0
100% (7)