SULTAN (Türkan ŞORAY)
Gecenin kabuğunu çatlatırdı kahkahaları
Yıldız yağmurları vururdu penceresine Akşamdan kalma tozlarını süpürürdü çöpçüler Sivri papuçlarında eskirdi Karagümrük yolları. Tomurcuklar büyütürdü yanağında benleri Sürgün kirpikleri ehl_i keyif kapanırdı önünde Bir hilal saklanırdı masallardan kaçıp gözlerine Kül söylerdi ateş şarkılarını, yangınları kucaklardı dudağı Saçlarında karanfil satardı, yalın ayaklı tazeler Coşkular eksilmezdi mahallede, çengiler göbek atardı. Havadan sudan bahsederdi gökyüzünde bulutlar Toz olur savrulurdu İstanbul sokaklarında etekleri Siyah salkımları toplardı bağbozumu işçiler Sırtını sıvazlardı, yeşilçamın yosun tutmuş duvarları Titrek alevlerin dansı başlardı beyaz perdelerde Gözlerinin fenerinde yol alırdı, mavi kanatlı düşler Gramafon kuşları şakırdı bir balıkçı kahvesinde Örümcek ağlarına takılırdı çalar saatler Çağlayanlar gibi dökülürdü kristal kadehlere Bağrının tellerini koparırdı efkarlı sazendeler Parmağında zil sesi, ağrılarını bastırırdı elleriyle Nice hüzünleri vardı kuş sağnağı geçip giden Sultanlar gibi kurulurdu, kendi ördüğü hapishaneye. Sedat Erdoğdu |
ama bir dize varki şiiri taçlandırıyor bana göre o d a şu:
Bir hilal saklanırdı masallardan kaçıp gözlerine
evet işte şiir bu dize ile zirveye çıkıyor.... Türkan Şoray'ı görmeyenlere bile gözlerindeki güzelliği nakledebiliyor....öylesine güçlü bir dize ve çok güzel bir buluş...
Tebriklerim çokça....