YÖRÜKLER DESTANI
Göçebe duyguların sabahındayım
Sığındım soyağacımın gölgesine Suyun aynasında yıkandı benliğim Obalar kurdum düz ovalara Yörük çadırlarında tanıdım ilk zevki Çiğdemler yol aldı, gözlerimden sürgüne Avşar ağıtları yakıldı ardımdan Hep aynı karanlığa doğru yürüdü kervanlarım Dumanları tütüyordu Kayı boylarının Kartallar yüksek uçar, kurtlar ulurdu sessizce Gecenin dilinden konuşurdu çobanyıldızı Sınırları yoktu hayallerimin Sürüler kırpılıyordu kirpiklerimde Çıngıraklar bağladım saçımın her teline Süt mavisi gecelerde gülümsedi ay yıldız Kilim desenli hasır yastıklara uzandım, Kendi kültürümün gübresi kokardı rüzgarlarımda Uzak tarlaların hasadında orak sesleri Kirlenmiş dudağımda mecalsiz kıpırtılar Kaşları çatılmış silah gibi tetikte yüreğim Bir uçuruma yuvarlandı gözlerim Sesim yankılandı Toros eteklerinde Yörükler destanının, ateş cevheriyim. şiir : Sedat Erdoğdu |