Tuz & Gözyaşı
yeni dünya düzeni
şehre düşen yağmurla birlikte Boğaz’ın üzerine anne eliyle serilmiş yeşil bir çarşafı andırıyor arka bahçemize ekilen biraz tuz.. biraz gözyaşı.. onyıllar öncesinden kalma emanet bir beylik tabancası misali "hünerli ellerin mahareti" okyanusun dibinde istiridyesinde saklı bir inci tanesi az sonra kaybolmak üzere olan rengarenk bir gökkuşağının -en ortasındaki koyu yeşili derine indikçe kırılıyor dalgalar derinleştikçe b’ölünüyor suyun sesi bir avazda çoğalıyor gökyüzü bir bıçak gibi kesiliyor dönence ay gidiyor kayboluyor tüm renkler sarıdan laleler.. maviden kelebekler.. biraz daha derine inersen kulağında kapanmaya yüz tutmuş bir küpe deliği olan bir genç kızın yüzündeki çığlığa rastlarsın saçları üç numaraya kazılı henüz gözleri çapaklı bir oğlan çocuğuna -parmakları dudaklarında kundaklanmış bir bebe gibi hayatlar heryerinden sımsıkıya bağlı ağlamak bile utanç verici biraz soluklanmaya izin var o da bir balık kadar -hür değil insan |
Her bir kelime ılık bir meltem edasıyla okşuyor insanın yüzünü
Bu duyguyu her kalemde hissedemiyorum. Hissettiğim nadir insanlardansınız hatta yok gibi desem abartmış olmam.
Kaleminizdeki o hassaslık o duygu etrafınızda atan kalplere serpilsin.
Şiir ayrı güzel duygusu bambaşka birşey tarif edemiyorum.
Bir yere kaybolmayın lütfen ruhumun bu kaleme ihtiyacı var
Sevgiler Duygusal Şair 😊
Günüm bu duyguda...
https://youtube.com/watch?v=B0fJmlA49D4?si=do3aAHqF4pEnYvLB