Can sızısı - Nina-Alnımın çatında aşkın dokunuşu Cevri azap; kahrı bir gül tomurcuğu Çerçevelenmiş bir yürekte muşta izleri Seslensem sesime sessizceyim Örsle çekicin muhabbetini bilir misin Nina Fidanıma can suyu olabilmeni o kadar çok istemiştim ki!.. Tanımsızım tanrılar katında Yanağımda gri pullu yazmayın izleri Kaderim olmuş gecenin katipleriyle yoldaşlık Hatırlar mısın bizce bir dua etmiştik biz bize Bir başımızaydık aslında ama hiç de yalnız değildik O an neleri kimleri şahit tutmuştuk sevgimize bi hatırlasana… Hani bir gün can pazarıydı hıçkırıkların Bir kelam mor mor akıtmıştı gözlerini yanaklarına Ve ben de uzaklara bakmış, bakmış bakmıştım ya işte öylece! İnsanın içinde bir yokluğu terbiye etmesi Kına kokulu bir baş yastığında gözyaşı izleri araması Ve ipekli olsa da namahrem bir çarşafa sevda haritası çizmesi… Sevginin son tasvirinde üç derin can çizgisi Bayram harçlığı müjdesinde dudağımdaki dudak izlerin Bana o kadar yakışmıştı ki sesindeki huysuz ve tatlı kadın hikayesi… Öteliyorum ama ötekileştiremiyorum sensizliği Keşke daha önce söyleseydin maksadını maskelendirdiğini Ahh.. keşke tahmin edebilseydim sevdana gücünün yetmeyeceğini… Sevgili Nina düşünüyorum da! Bizimkisi ilk yazla son güzün marifetiydi Sen tenince bir bedbaht ben yalnızlığın çan kulesi!... Tüylerinin titrediğini görüp bir şeftalinin yanağında! Delişmen ruhun dinginleşirken helal bir tenin enginliğinde Aşkın andacını yarimde yarınım da sensin diye koyu kahvece öpmek!... Kalemin varsa elinde dökülüyorsun heceyle geceye Yazdıkların bazen telde mızrap, bazen de dilde azap oluyor Ve işte o an tetikliyor gönül arzuların kesif kasık sancılarını Nina!.. Can sızımla çırpınan yüreğimin bu feryadı Utanmazlığım değil de unutamazlığıma eşliktir bilesin Nina!! |
Günümüze düşen Nina ve sana sevgiler ile.