ERVÂH-I ÂLEM
Düşledim seni ervâh-ı âlemde,
Kağıttan gemilerde taşıdım kalbini Nitekim görseydi kalbi ricalin cân-ı âlemde. Hâlet-i rûhiyem bir kelebek misali, Zamana meydan okurdu Canımdan bir değil bin parça kopsa Kader derdim, kader veya vâye. Ayet ayet cemreler düşse göğüs kafesime Kudüs sokaklarında okunsa sela sesi İncelse göz bebeklerim, Dursa aniden kalbim Kim yaşatabilir aşktan gayrı Aşkın rengi olan kalbinin miracını... Bu ne başlangıçtır ne de son Yaratılıştan beri nice güçlüklere göğüs geren aşk, Elbet ruh-u revânda vecd’e dönüşecek. Yâre-i dile ataş olsun diye Yeise kapılan yüreğimin kuyusunu, Muhabbetine eşik olan yalnızlık hissini Ervâh-ı âlemde yeni doğan bir çocuk misali Zincirlerdin yüreğimdeki seni Yırtılan göğüs kafesimin ipleriyle... İlişse yakama sen kokan bâd-ı sabâ Rahmanın kelamını işitse cümle âlem Ve ardından, Nice güçlüklerden firar etse Alnımdan dökülen ter damlaları Bir cuma akşamı okunsa selâ sesi, Elif kokusu sinmiş olan sol yanımdan Dökülse cemreler bir tümör misali, Kazınsa beynime bir sığınmacı gibi... ... BÂİN-İ ADLÎ (HABİB YILDIRIM - LARDES SYMPRA) ( Şiirden kısa bir ön parça) |