YOKLUĞUN
Gölgem bile görmez sen farkımdasın
İçimde dışımde şu hırkamdasın Fizan’a da kaçsam hep arkamdasın Nereden biliyor yokluğun beni Sanırsın nikahlım mahremim soysuz Gelinim oluyor düğünsüz toysuz Kara gece gibi yıldızsız aysız İçine alıyor yokluğun beni Doğumsun batımsın yüzün her yönde Nereye dönersem durur en önde Sana direnmeye hal mi var bende Taşlara çalıyor yokluğun beni Şu karşı bahçede bir kuş ötüyor Kuşun terennümü cana batıyor Gecenin içine seni katıyor Diline doluyor yokluğun beni Kavalın içinden çıkıp geliyor İçimden huzuru söküp alıyor Çobanın sesinde bozlak oluyor Dağlarda buluyor yokluğun beni Ya benden oluyor ya kaderimden Oysa kaçıyorum kendi serimden Bir eski şarkıyla orta yerimden İkiye bölüyor yokluğun beni Sefil bülbül bile güle kavuştu Bedenler sarıldı tenler sevişti Ferhatlar kalmadı çağlar değişti Dağlara salıyor yokluğun beni Tükendim boşuna tersine aktım Olmadı yolunda ömrümü yaktım Gelip gelmemeyi sana bıraktım Çaresiz kılıyor yokluğun beni Z İ Y A A C A R 05.10.2016/KONYA |