Gül ile Bülbül
Gül ile Bülbül
Ne de güzel sözcüktür benzeri bile yoktur, Gözünde-gönlünde açan nazlı bir çiçektir Yürekte filizlenir boy verir kokusuyla Mest eder kokusuyla ruhun cilası güldür Sevgilinin sesidir resmidir gül çiçeği Hayalini süsler aşığın güle maşuku Bülbüle ilham verirmiş güller ve dikenler Nazlıca boyun büker bülbül görmezse gülü Evrensel sevginin dilidir gülüşüdür gül Şiirler yazdırıyor bülbülüyle rengiyle Âşıklar ilham alır gülistana girince Bülbülün ötmesi mest eder gülü aşığı Ozanların tellerinde ses olur bülbüle Âşıkların yüreğinde can bulur gülünden Yıldız olur göz kırpar maşukunun gözüne Ferhat’a dağ deldiren Şirin’in adı güldür Bülbülün dilinde aşkı anlatır hoyratça Rüzgâra yağmura inat şen-şakrakça öter Konmuştur gülün dalına bestesini çalar Misk-i amberiyle rengiyle adıdır aşkın Hasretin adına demişler ki bu gülümdür Al gülüm dediğinde insanlara gülümse Menfaati yoktur ne gülünde ne renginde Bir başka kokar ki dil rubanın teninde gül Ver gülüm deriz ya işte insana biraz gül Donmasın gülümüz menfaatin ayazında Kar düşse de başına ayaz çarpsa da gülün Bülbülünü bekleyen nazlı bir çiçektir gül Sevgilinin yanağında açan çiçektir gül Gülüşün gülistana döner çehresi nazı İki sevda bir olur aşkın alev renginde Saflığın, güzelliğin ve aşkın rengidir gül |