ÜŞÜYEN YÜREĞİMİN ÇIĞLIĞIŞiirin hikayesini görmek için tıklayın 94 yaşında 3. Evre demans hastası bir anne ile yaşamak.
Annenizin artık sizi hatırlamaması …..
ÜŞÜYEN YÜREĞİMİN ÇIĞLIĞI
Yağmurlu bir İstanbul sabahında Üşüyen yüreğimle yürüyorum Gri düşlerimi ağlayan bulutlara savurup Sırılsıklam olmuş her şey Islak kelimeler içimde, harfleri darağacında asılı Saçılmış anılar gelişigüzel oraya buraya Hava karanlık ve soğuk, ben paramparça --Ay saklandı bilinmeze güneşsiz gökyüzünde— Martılar deşerken Marmara’nın boz bulanık karnını Kasvet yağıyor İstanbul’un solgun çiçeklerine Sisler içinde ki Galata kulesi hüzün dolu bakıyor Dalgaların dövdüğü yapayalnız Kız Kulesine Koşturan insan sesleri çalınıyor kulağıma Bir kadın tepeden tırnağa ıslanmış, telaşlı Bir bebe elinde koşuyor gemiye diğeri karnında Ters dönmüş kırık şemsiyesi acımasız lodosta --kimim ben neden karıştırıyorum her şeyi-- Cevabı olmayan binlerce sorunun ağırlığı Sonu bilinmeyen öncenin acı küskünlüğü Gözlerimde kaybettiğim notaların rengi Bitmiş sigaramın parmağımı yakan izmariti Martıların bitmeyen korkunç çığlıklarında Minik bir kedi arsızca sürtünüyor bacaklarıma Aldırmadan insanlara avaz avaz ağlıyorum Yağmur yağıyor kirpiklerime Karaköy rıhtımında --Sen kimsin diye sordu mu hiç annen sana— AY PARÇASI / MEHPARE 20 Aralık 2024 / İstanbul |
Saygılarımla selamlıyorum.