Yaprak ve Kadın
Derin bir sessizlik vardı,
Mobilyaları eskimiş salonda Siyah ekranına bakıyordu Çalmayı unutmuş telefonun Yavaşça fısıldadı, ürkerek kendi sesinden "Özledim" Özledim dedi Asılı kaldı içindeki ses… . Düştü dudaklarından kelimeler... Parçalanmış duygularına takıldı gözyaşlarında . Bıraktı kendini köşede ki unutulmuş koltuğa Ağlamaya başladı, Gelmişine, geçmişine, Olmuşuna, olmamışına... . Sustu Derin bir sessizlik sardı odayı Bekledi . . Hâlâ sessizlik… . . Süzüldü bir yaprak aralık camdan, Sonbaharın kan kırmızısı renginde İzledi bomboş gözlerle Düşüşünü kucağına Bıraktı elinden telefonu Eğildi Yaprağa fısıldadı bu kez: "Sahipsizsin. Seni dalına bağlayacağım." Eğreti şekilde tutturdu Vazodaki kurumuş dala Haykırdı sessizce "Hayatım gibisin; Başıboş ve tek’’ . Sessizliği dinledi uzun uzun Yapraktaydı gözleri, aklı uzaklarda . Usulca kalktı unutulmuş koltuktan Sildi aceleyle kızarmış gözlerini Bitirmişti Kendiyle hesaplaşmasını Son kez mırıldandı içinden "Sahipsiziz," dedi. "Sen ve ben." . Boştu ev, Soğuktu hava Düştü yaprak tutunduğu kuru daldan Öylesine baktı Ve Gülümsedi kadın Giyindi kendini Yavaşça çıktı kapıdan Kurtararak ruhunu sessizliğin içinden AY PARÇASI / MEHPARE OCAK 2025 /İSTANBUL |
Kuru dal ve kopan yaprakla kendisi arasindaki benzerlik de yakışmış.
Tebrikler.
Saygılar.