Sabah erkendenKaplar şehri biraz hüzün birazda yaslı bir ışık huzmesi Yüzünü sokağa döndürünce sabahlar Sakince boşalan kum saati zarifliğidir işte o an Biraz ıslak biraz sarı birazda kırmızı Son yolculukları yazarken yine erkenden Yorgun yüreğim titrek titrek atarken bu sahnede Erselik saatlerde geçer hep diyaloglar Derinlerde bir yerde saklanır yine de özlem Neyin parçası oldu şimdi bu kırmızı çizgiler Parmakları soğuktan düşerken güneşin yapraklara |