„Değerli oyun yazarımız İsmet Küntay anısına bu yıl 49. kez tertiplenen, Türkiye’nin en uzun soluklu ödül kuruluşunun verdiği İsmet Küntay ödülleri çerçevesinde, gazetemizin imtiyaz sahibi ve Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Alev Coşkun’a onur ödülü verilirken geçen yıl sahneye koyduğum, Ankara Devlet Tiyatrosu yapımı “Devlet Ana”ya seçici kurul özel ödülü verildi, ben de Hayati Asılyazıcı Özel Ödülü’ne layık görüldüm. „ (Sayın Yazar Ayşe Emel Mesci’nin 09 Aralık 2024 Pazartesi günü köşesinde yayınladığı BİR ÖDÜLÜN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ adlı yazının başından alıntıdır. Tüm ödül alanları kutlarım.)

Tiyatrocular ödüllendi,
etliye-sütlüye dokunan seni,
anamadık neden,
sebebini bilmem?

„Ayrılığının ardından
onca geçmiş zaman,
çok kötüye giderken halimiz,
biz yine eski “Biz”iz,

Ama unuttuk sanma seni,
biz Zafer’de anarız şehitleri;
Cephede savaş varken
henüz vakit erken.“

Bir kere doğmuş,
„Bir varmış-bir yokmuş“(*)
olmayacak;
Eserlerin,
daima seni yaşatacak
uzantındır senin.

Sessizce gittin,
giderken
„Alçak Gönüllü“ lüğü seçtin.
Sığmazdı zaten
verdiğin kocaman kavga
ve tüm eserlerin
bir daracık mezara.

Kimler gitti kimler kaldı bak;
kiminin ismi yalnızca
mezar taşında.
Dünya döndükçe yaşayacak
senin
yoldaşları canlandıran sesin
ve kavgan
adı „Genc o!“ olan
gencecik fidan.

(*) „Herkesin bırakın görünür olmayı, kendini başkalarının gözüne soktuğu bir çağda ömrünü bildiği yoldan ayrılmadan tamamladı Genco Erkal. Sahneden indikten sonra neredeyse görünmez olmayı yeğlerdi. Sormuştum, “Neden?” diye… Şöyle cevaplamıştı: “Bir varmış bir yokmuş olmak istiyorum” (Sayın Zeynep Miraç’ın GENCO ERKAL HEP VARDI HEPTE VAR OLACAK adlı yazısından alıntıdır. Tümünü okumanızı öneririm.) Yana yatık/içeri dizeler GENCO ERKAL (6) şiirimden alıntıdır.