_Hallaç_Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Keman mısın, yaymısın , okmu?
Körler ülkesinde sagırlara meşk eden dillerin bana gelince çok mu?
Zehri bal ,balı zehreyleyip sürüp dilime Abı hayat suyunu döküp sekte kadehe Vurup yumruğunu masaya dost meclisinde Mey diye sitemi soframa sunan Dillerin yok mu ? Çek şu namlunun ucundan göz süzen Hoyrat bakışını çeksene gözlerimden Arşı alayı yüzüme parde diye indiren Maviden sızıp ipekten ziyade keçeden Kara atlasın yok mu ? Ahhhh içimin aşikar yarası Ciğerimin canan tarafı,fikri arafım Dolayıp sargı bezine ısırgan otunu Hallacı pamuk diye merhemin üstüne Vurup kaçışın yok mu ? Bir Allah’a söyledim ismini Cisminden uzak yar eyledim hüznünü Hükümsüz yalnızlığıma ,gam eden Hayali işgalci ,cefası hükmü padişahım Ferman diye boynumu Taşa vuruşun yok mu? Mahzuni,nin türkülerin de başı dağlarda serseri mayın Şevkat çeşmesi kurumuş gözleri Kerbela Çekince Zulfikar,i Yezid çölüne Ömer gibi tartıyı Hassas vuruşun yok mu? Kendimi takvaya bağladım , Gelip üstüme varmayın Kabri gülistan da açmış bir gülüm günahtır Uzaktan sevin elvurup koparmayın. Uzak diyarlarameyledip gönül vermeyin Yakıp dilin ucunu , Canımı alşın yok mu? Mefta hatrına toprağıma akan suya Tohum aşkına çatlayan toprağıma Boynum kıldan incedir kolum isteyen şeriate ...... Susup cekiyorsam amenna Zühre deyip göğsüme Hançer vuruşun yokmu ? Bir allaha soyledim ismini , şahadet etti ismiyle "îKRA" dedi ve sustu. Sen ahvalim bilmedin !. |
Kutluyorum kalemini
Saglicakla kal.