SAYGILI YALNIZLIĞIM
Anlamlar birbirine karıştı
Sözlüğümde anlamını vurgulayan tek bir kelime yok Sözcüklerim çoktan önemini yitirdi Ne yüklemi belli ne öznesi… Susma vakitlerinde susmayı unutur oldum Kelimelerin hangisi beni anlatır derken Bulunduğum durumu anlatacak kelime bulamaz oldum Oturup taş olmayı bekledim Sadece taş İstanbul’u dinlemedim gözlerim kapalı Gözlerimi kapatınca renkli balonlar, süslü tokalar Uçup gitti hayallerimden… Keşmekeşliği kaldı kucağımda İstanbul’un Dün rüyamda güzel şeyler gördüm Sarıldım onlara Beni sevdiğim anlara götürdü yapbozumun parçalarının kaybolmadığı bir zamana Artık sesiyle meydan okumuyor şarkılar oysa… Bir yere ait hissetmiyor kendimi Pembe bisikletimde hissettiğim kadar Anne olmak nasıl bir şey diye düşlerken Kanlar içinde kalacağın korkusuyla Hiç doğurmamış olmayı ümit etmek… Cesaretimi özlüyorum… O yaparım dediğim anları Kendimi uzaktan izliyorum çoktandır Hala o saygılı yalnızlıkları… |
o seni seçerse analı babalı nasıl söver bilirmisin?..
ben bilirim..
nasıl yazdığınıda bilirim bu şiiri,
ne düşünerek yazdığınıda.
ve aslında bıçak gibi keskin olan cümlelerin
nasıl içimizi kestiğini.
başkasını yaralayıp,nasıl kendimizin kanadığını.
yüreğine sağlık hep tuttum kalemini,
mutlu ol her daim.
Gölge Dansı tarafından 11/22/2008 10:22:59 PM zamanında düzenlenmiştir.