KENDİNİ GÖNÜL
Ne zaman bir tanem, düşünsem seni
Yollara vuruyor, kendini gönül Bir türkü tuttursam, çok içten hani Dillere vuruyor, kendini gönül Kara sevda imiş, bunun meali Gördünmü ey güzel, bendeki hali Leyla’sın arayan, Mecnun misali Çöllere vuruyor, kendini gönül Bitmez ki yürekte, isyana nara Kapanmıyor ondan, sine de yara Gurbet dedikleri, uzak diyara Ellere vuruyor, kendini gönül Kesikse, gelmiyor, gönlün nasibi Sevda nehrinin de, bilinmez debi Hani sürüklenen, kuru dal gibi Sellere vuruyor, kendini gönül Gönül sağlamından dayak gerekte Bildiğin yaparsın, biz görmesekte Fırtına koparken, deli yürekte Yellere vuruyor, kendini gönül Gül kokusun alsa, koku salıyor Dut yiyip te, hülyalara, dalıyor Aklına geldikçe, bülbül oluyor Güllere vuruyor, kendini gönül Kara sevdalara, boyun eğdikçe Lüzumsuz yeni bir sevda doğdukça En güzel güfteyle, mızrap değdikçe Tellere vuruyor, kendini gönül Sadık DAĞDEVİREN Aşık LÜZUMSUZ |
hüzün düşmüş mısralara
kaleminize sağlık