Al Beni de Götür
Bir yangın yayılıyor geceye,
Hangi vadinin çiçekleri yanmış bilmiyorum. Adını koyamadığım bir yalnızlık dolaşıyor bedenimde. Al beni de götür, Artık kendime bile sığamıyorum. Turnaların sessizliğe gömüldüğü bir gökyüzü taşırım içimde. Kim bilir hangi masalda kaldı Umutla yola çıkan yolcular. Al beni de götür, Bu şehir artık düşlerime dar geliyor. Bütün rüzgârlar peşime düşmüş, Ötelerden bir söz taşırım sana. Hüzünlü bir türkünün eşiğinde gölgelerle konuşuyorum. Usulca akan bir nehrin suyu gibiyim, Akıntısı hep sana doğru. Tut ellerimi, Göğsümde açan suskun gülleri kanatma. Yağmurun yumuşattığı toprak gibi, yeniden doğur beni. Al beni de götür, çünkü burası ne bana ne de düşlerime ait. Ellerimde yarım kalmış dualar, Gönlümde yıllanmış hasretler. Her yerde adını arıyorum, susuz bir ağacın kökleri gibi. Al beni de götür buralardan. |