Tanrı sanrıları...
Sigaram otuz iki yaşında
Kaç bahar oldu güneşlerimde dokunduğun Kaç yıldız kaydı bir bilsen arkamdan Yalnızlığa mahkum bir eldir sövüyor beni şimdi Utangaç bir duvar arkasında Meşgal olduğum bir sızı vuruyor sancağımdan Rüyalar karbeyaz Hayaller turkuaz Bir de sen varsın kelimelerimde tozpembe Güvenç bir sılada neler yaşanır bilinmez Aynı kelime tekrarı boğazımda D/okumalıyım elmalı bir şekere Köz ederse beni muradım olan şey Denizdeki sûrüra gıpta ile bakarım bir dağ kekliğiyim çünkü Esmasında çürük bir elmayı andıran gülüşle Saatli bir tablo gönlümden sana açılan Duvarda akrebi uçurum kovalıyor İşlek bir kapıya b/oyalıyor sevdamı Rüyalar karbeyaz Hayaller turkuaz yine .. Feri sönmüş bulutlar ardında masmavi Hangi kırlangıç sofrasında bir deli ile oturmuş Hiçliğin efsanesinde bir sûküt vuruyor Hasretin kundağına eğilmişken sana Eserken özlem ayetsiz gönlüme Bir yaraya bağlanayım muştusunda Islık çalınan bir sevgi tomurcuğuyla Hatırlamak için düşünmek mi gerek Seni bana yaratana kadar çıkarken kapılar Sonra Rüyalar karbeyaz Hayaller turkuaz... Gezgin imgeler.... |