Kapına Geldim Yarabbi-3Şiirin hikayesini görmek için tıklayın İsm-i Pâk: Temiz isim Allah’ın mübarek isimlerinden biri ya da tüm isimlerini ifade etmek için kullanılır.
Mesrur:Sevinmiş, sevinçli Şuğûr: Farkındalık, bilinç, idrak. Garîb: Yalnız, kimsesiz, gariban. Âşinâ-yı sır: Sırların dostu, sırları bilen. Şefâ-yı dil: Gönlün şifası, kalbin tesellisi. Mâh-i cemîl: Güzel ay, zarif güzellik. Sürur: Sevinç Neşe Nazîl: İnmiş, gönderilmiş (ilahî bir lütuf veya vahiy). Aynaz;Bataklık Meftûn: Aşık, büyülenmiş, tutkun. Rûzgâr-ı mâzî: Geçmiş zaman, eski günler. Yâr-i bâkî: Sonsuz dost, Allah Teâlâ. Yalaz: Ateş,Alev Mahut:Bilinen, adı geçen, sözü geçen Sücut:Secdeye varma, secde etme Vahdet-i vücûd: Tasavvuf düşüncesinde, yaratanla yaratılanın tek ve "bir" olduğunu savunan görüştür. Sabâ: Hafif ve hoş rüzgar. Kalû; Kalu Bela, Allah’ın ruhlara karşı ’’Elestü bi Rabbiküm’’ şeklinde, Türkçe ifadesi ise ’’Ben sizin Rabbiniz değil miyim’’ biçiminde olan soruyu sorduğu yeri ifade eder. Mevut; Vadolunmuş, söz verilmiş Aşk-ı lâhûtî: Cenab-ı Hakk’a olan sevgi ve muhabbet. Samut: Susan, suskun Şeb-i yeldâ: Uzun ve karanlık gece, metaforik olarak sıkıntılı dönem. Sübut: Gerçekleşme, şüpheye yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkma Serây-ı kudret: Kudret sarayı, Allah’ın sonsuz gücüne atıf. Kevn ü mekân: Varlık ve mekan, yaratılış ve evren. Şehriyâr-ı aşk: Aşkın sultanı, sevginin yüce hâkimi. Azîm-i Hak: Büyük Allah, yüce yaratıcı. Ardak; İçten çürümeye yüz tutmuş ağaç Her nefeste bulur âşık bir huzûr, İsm-i pakin dilde olmuş da mesrûr, Hicranla titrerim, ruhumda şuğûr, Lisanı ahrazla geldim kapına. Ey âşinâ-yı sır, ey şefâ-yı dil, Her zerrede mümtaz o mâh-i cemîl, Özüm senle dolu,eylersin nazîl, Meftûnum aynazla geldim kapına. Rûzgâr-ı mâzîde hep kaldı hülyâm, Yâr-i bâkî için bitti tüm rüyâm, Vuslat-ı nârında pervane dünyâm, Kordaki Yalazla geldim kapına. Cân ü dil derd ile eylerde sükût Aşk meclisinde söz olunca mahut Kıblede mâh-i nûr olunca sücut Vahdet-i Vücutla geldim kapına. Ey sabâ, esmâ-ül Hüsnâ ile dol, Her esintin aşkla cılız ruha yol, Secdede yolum Hakk,sol ey ömrüm sol. Kalu’ dan Mevutla geldim kapına. Gün olur rahmetin kalbime iner, Her an’ın nurunda rûhum yeniler, Aşk-ı lâhûtîyle arz-ı hâl’m eder, Dilimde samutla geldim kapına. Şeb-i yeldâ biter, söner karanlık, Kalbimde ki feryâd tek-hakîkatlık, Sultanım, rahmetin bir sonsuz varlık, Niyâz da Sübutla geldim kapına Ey serây-ı kudret, ey kevn ü mekân, Sensin bir tek hakim mârifetle cân, Aşk katında olur ruhum her zaman, Hırkamla,çaputla geldim kapına. Ey şehriyâr-ı aşk, ey azîm-i Hak, Esma’nla yeşerir gönlümde ardak. Huzurda nur kalar ruhumu berrak, Özümde mesutla geldim kapına. Gönlümün dergâhı sen’le dolarken, Her zikir nur ile kalbe inerken, Dünyadan geçipte, huzur bulurken, Kefenle tabutla geldim kapına. |