Gıravatlı amcalar dün uğradılar köye.
Köy meydanında muhtar ahaliyi topladı
İki tıraktör ile getirmişler hediye.
Ayakta durulmayıp yere çömülecekmiş

Elinde bir megafon gıravatlı bey kükrer.
"Sözümde duracağım her haneye toz şeker"
"Vereceğim köylüye iki tıraktör dozer"
Boş olan tarlalara buğday ekilecekmiş.

Tek şartı varmış beyim oy istiyor köylüden.
Muhalefet partisi kaybedecek yeniden.
Otururken irkildi kalktı gitti aniden.
Giderken ünlüyordu ağaç dikilecekmiş.

Sonra dedi "elimde onbin adet filiz var"
"Dikeceğiz velakin bu ülkede kriz var"
Dedik "anladık beyim bizde onca Keriz var"
Elektrik gelecek, teller çekilecekmiş.

"Mazot yardımı için girin" dedi "sıraya"
Biz geride kaldık ta kimler girdi araya.
Gıravatlı bey amca para demez paraya.
Paralar alınmadan o el öpülecekmiş.

Diyor beyler "hanimlar bana verin oyları"
"Cennete çeviririm ova bayır koyları"
Patikadan kurtarıp köyün yaya yolları
Kaldırıp da bir güzel asfalt dökülecekmiş.

"Biz gelirsek her hane zengin olacak zengin"
Uçsuz bucaksız hayal hepsi engin mi engin.
"Duy Avrupa bu köylü artık seninde dengin"
Sefaletin yokluğun beli bükülecekmiş

Dedi biraz vergiyle biraz sadaka ile.
Ali Ayşe Metin’le Nesrin Sıdıka ile.
Bağış yapsın dullarda elde nafaka ile.
Fakirliğin azılı dişi sökülecekmiş.

Anladık beyim artık bütün yük yine bize
Baş kabak yalın ayak, karnı tok yine size.
Biz azla yetiniriz tamamıyla çok size .
Yine bize tüm yükler yine çökülecekmiş