MemetAli
Sokaktayım, Etraf karanlık.
Yanımda kimse yok Birbaşıma yürüyorum. Elimde sigaram, yüreğimde acılarım var. Saçlarını yan tarayan çocuğu vurmuşlar diyor radyom. Suçu saz çalmakmış Bir umuttun hayal oldun sevdiğim Acı oldun, zindan oldun, keder oldun En sonunda da mezar oldun diye türkü okuyormuş. Arada birde, Al içimdeki çocuk al Bundan sonraki yaşam hakkım senin olsun. Ama bırak ta boğazımızda kalan mutluluğu sırtıma vura vura çıkartanlardan Hesap sorayım diyormuş. Kıstırmışlar keratayı Yoksa teke tek döğüşte baş edemezlerdi. Boylu poslu aslan gibi bir devrimciydi o. İsmi de MemetAli! Yakından tanırdım. Zaza olduğu için kısaca Zaza Mehmet derlerdi sevenleri Bense Memko diye çağırırdım hep. İyi, hoş, delikanlı biriydi. Yüzünü ekşitmeyi bilmez, kalem tutan ellere ve türkü okuyan insanlara hayrandı birde uğruna canını verebileceği sevdiği kıza!... Yine böylesi bir akşamda yağan yağmurla birlikte Ankara Kızılay’da kol kola yürüyorduk. Birden, ben gündüzdüm sen gecem oldun İsyanımdın kaderim oldun sevdiğim diye şiir yakmıştı aşık olduğu kıza Duman rengi bir gecede parmaklarının arasına yapışmışken tütün. İçme la Memko Ne kadar içiyorsun şu zıkkımı olum Derdin nedir diye sorduğumda Onu ne sen sor nede ben söyleyim gakgom demişti. |